02 Şubat 2007

YA SREBRENİCA , YA BENI KUREYZA

1992 yılında başlayan Bosna Savaşı'nda , doğu bosna'da sırp ordusundan kaçan Müslüman Boşnaklar savaştan önce 10 bin kişilik nüfusununun 8 bin'i müslüman olan Srebrenica'ya sığınmış, böylece Doğu bosna'da Müslümanların kontrolünde olan tek kent srebranica'nın nüfusu 60 bine yükselmişti. Kış ayları olmasına rağmen on binlerce insan sokaklarda yatıyor, bunun yanında açlık bütün şehri kasıp kavuruyordu.

Putperestlerle yaptığı Hendek savaşından sonra putperestlerle işbirliği yaptığı suçlaması ile Muhammed Medineli Yahudi toplumu Beni kureyza'lıların üstüne yürümüş. Beni kureyza'lılar ellerindeki kaleleri olan Hayber'e sığınmışlardı.

Sırplar şehri tamamen kuşatmışlardı. Srebrenica'nın komutanı Nasır Oriç liderliğinde Boşnaklar, Srebrenica'yı kahramanca savunuyorlardı. Ancak bir süre sonra cephane ve yiyecek tükenmeye başlayınca direniş de kırılmaya başladı.

Hayber kalesini kuşatan Muhammed hiç acele etmedi. 1 aya yakın süre ablukaya aldığı kaleye giriş çıkışı engelledi. Benu kureyzalılar açlık ve susuzluk ile de mücadele ediyorlardı.

Srebranica'lı Müslümanlar umutsuzdular. Ratko Miladiç önderliğinde 1993 yılında Sırplar ablukayı iyice sıkılaştırdılar. Boşnaklar çaresizdi. Birleşmiş milletler srebrenica'yı güvenli bölge!!! İlan etmişti ve Hollandalı bir Barış gücünü kenti koruması için şehre konuşlandırmıştı. Barış gücünün ilk yaptığı şey Bosnalı Müslümanların silahsızlandırılması oldu. Çaresiz Bosna'lı müslümalar güvende olacakları düşündüler ve zaten az olan silahlarını bu Hollandalı barış gücüne verdiler. Barış gücünün kendilerini Sırplara karşı koruyacaklarını düşündüler. Bosnalı Müslümanların silahsız oldukları Sırplara bildirildi. Ve ablukanın kaldırılıp diplomasi yolu ile sorunların çözülmesi istendi.

Hayber kalesinde Muhammed önderliğindeki Müslümanların ablukası nedeni ile açlık ve susuzluk ile mücadele eden Beni kureyzalılar , Muhammed ile anlaşma yoluna gitmek zorunda idiler. Muhammed onlara güvenilir !!! bir anlaşma sundu. Derhal silahlarını bırakıp teslim olacaklardı ve Muhammed'in eski Yahudi yeni Müslüman olan sahabelerinden Sa'd bin. Muaz'ın vereceği cezayı kabul edeceklerdi. Çaresizlik içindeki Yahudi beni kureyza'lılar istemedende olsa teklifi kabul ettiler savaşadan silahlarını teslim ettiler. Eski Yahudi olan yeni Müslüman Sa'd bin Muaz'ın kendi haklarını koruyacağını düşündüler son bir ümitle.

Müslümanların silahsız olduğunu bilen Sırplar göstere göstere srebranica'ya girdiler. Hollandalı askerler onlara karşı çıkmak şöyle dursun, Müslüman Boşnak erkeklerin tasnif edilip ayrılmasında yardım ettiler. Yaşları 15 ile 75 arası olan tüm erkekler toplandı. 8.500 kadar erkek toplandığı tahmin ediliyor. Kamyonlara doldurulup dağlara götürüldüler topluca. Yolda dövülüp dağlara varıldığında topluca kurşuna dizilerek katledildiler. Cesetleri sonradan teşhis edilemesin diye üzerlerinden dozerlerle geçtiler ve sonra açtıkları çukurlara topluca gömdüler. Srebranica'nın erkekleri katledilmişti ve geri kalan kadınlar artık Sırplarındı. Erkekleri Sırplar tarafından katledilen kadınlar artık sırp askerinin kullanımında idi. Tecavüz vakalarının sayısı bile bilinmiyor.

Ahzab suresi
26. ayet; Allah, ehl-i kitaptan, onlara (müşrik ordularına) yardım edenleri kalelerinden indirdi ve kalplerine korku düşürdü; bir kısmını öldürüyor, bir kısmını da esir alıyordunuz.
27. ayet; Allah, onların yerlerine, yurtlarına, mallarına ve ayak basmadığınız topraklara sizi mirasçı yaptı. Allah'ın her şeye gücü yeter.

Sahih hadislerde anlatılanlara göre kaledeki çaresiz Yahudilerin eli silah tutabilenlerden 400-900 arasında bir erkek topluluğu öldürüldü. 400-900 arası olduğu söylenilen Yahudilerin büyük çoğunluğu HZ. Ali tarafından katledilmişti. Ali o gün kafa kesmekten çok yorulmuştu ve kafa kesme işlemi sırasında yorgunluktan sürekli olarak kılıç kullandığı kolunu değiştiriyordu. Muhammed ise kesim işleminin yanına çadır kurdurmuştu ve kesim işlemini gözlemliyordu.Katledilen Yahudi erkekleri topluca gömüldüler. Tüm silah tutabilen erkekleri öldürülen yahudilerin artık zenginlikleri müslümanlarındı.Ahzab suresi 26 ve 27. ayet bu katliamı anlatır. 26. ayette bir kısmını öldürüyordunuz derken öldürülen 400-900 arası Yahudi erkek kastediliyor. Bir kısmını esir alırdınız derken kadınlar ve çocuklar kastediliyor.27. ayette ise Yahudilerin tüm malvarlıklarının artık Müslümanların olduğu anlatılıyor. Katliamdan sonra, Dıhyetü'l-Kelbı adındaki delikanlı Arap, Muhammed'e gelir; tutsak kadınlardan birini kendisine alması için ondan izin ister. Muhammed de,: "Haydi git de bir câriye al!" diye karşılık verir. Ne var ki Dıhye gidip Safiyye'yi alır. Bunu gören bir başka Arap hemen koşup Muhammed'e haber verir. Safiyye'nin Dıhye'ye değil; "Peygamber"e uygun olacagını söyler. Muhammed'de Dıhye'yi çağırtır; "başka bir cariyeyi" almasını söyler. Dıhye'ye verilen "cariye", Safiyye'nin kocasının kızkardeşidir. Muhammed, kendisine "karı" olmanın karşılığında Safiyye'yi "azâd" eder. Yola çıkıldığında, bir yandan da "zifaf' düşünülmektedir. Ümmü Süleym, Safiyye'yi hazırlar. Ve gece olunca da Muhammed'in koynuna koyar." (Başta Buhari, en sağlam hadis kiıaplarında da yer alan bu hadisi, Kamil Miras'ın çeviri ve "Izah"ını da görmek için Bkz. Sahih-i Buhari Muhtasarı Tecrîd-i Sarih Tercemesi, Ankara, 1985, Diyanet Yayınlarından, 2/299-310.) Babası ve kocası öldürülen bir kadını aynı gün (veya 1 gün sonra) , hemde babasını ve kocasını öldürenlerin liderine , muhammedin koynuna verdiler.Safiyye o sırada daha genç bir kız iken muhammed 57 yaşında idi. Muhammed babası ve kocasını daha yeni öldürttüğü acılar içindeki bir kızı koynuna alıp sevişmişti. Srebrenica katliamınının baş kahramanları General Ratko miladiç halkı uyutulmuş ülkesinde hala çok seviliyor ve kahraman olarak görülüyor. Srebranica katliamını engellemeyen Hollandalı Barış gücü askerlerine ise ülkelerinde şeref madalyaları verildi ve sorumlu olmadıkları savunuldu.
Beni kureyza katliamını yapanların lideri Muhammed ve arkadaşları bugün uyutulmuş 1.3 milyar insanlık islam mümin kitlesince çok seviliyor.
Srebranica ve Benukureyza katliamında ölenleri saygı ile anıyoruz.
Doğru ile Yanlışın amansız savaşı devam ediyor.

10 yorum:

Adsız dedi ki...

Önce adam gibi araştır sonra yaz. Beni kureyzadakiler "kendi seçtikleri" hakem tarafından tevrata göre cezalandırılmışlardır.

dinsiz dedi ki...

HADİSLER (KÜTÜB-İ SİTTE)

HZ. SAFİYYE RADIYALLAHU ANHÂ

5581 - Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm Hayber'e geldi. Allah kaleyi fethetmeyi müyesser kılınca, kendisine Safiyye Bintu Huyey İbnu Ahtab'ın güzelliğinden bahsedildi. Safiyye'nin kocası savaş sırasında öldürülmüştü. Kadın daha yeni evlenmişti. Aleyhissalâtu vesselâm, ganimetten pay olarak kendisine onu seçti. Oradan Safiyye ile birlikte çıktılar. Revhâ nem mevkiye geldiler. Aleyhissalâtu vesselâm orada gerdek yaptı. Sonra küçük bir yaygı içerisinde hays (denen hurma, yağ ve keş'ten mamul bir yemek) hazırladı. Sonra bana: "Etrafındakileri çağır!" buyurdu. Bu, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın Safiyye için verdiği düğün yemeği idi. Sonra oradan Medine'ye hareket ettik. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm Safiyye için, bineğinin terkisine bir örtü seriyordu. Sonra devesinin yanında çömelip dizini dayadı. Safiyye radıyallahû anhâ, dizine basarak deveye bindi."

Buhari, salat 12, Esan 6, Salatu'l-Havf 6, Cihad 102, 130, Menâkıb 27, Megazi 38; Müslim, Nikah 464, (1367); Ebu Davud, Harâc ve'l-İmaret 21, (2996, 2997, 2298); Nesai, Nikah 79, (6, 131-134).

HZ. CÜVEYRİYE RADIYALLAHU ANHÂ

5582 - Hz. Aişe radıyallahu anhâ anlatıyor: "Beni'l-Mustalik'ten Cüveyriye Bintu'l-Hâris, Sâbit İbnu Kays İbni Şemmâs radıyallahu anh'ın hissesine düşmüştü (esaretten kurtulmak için mukâtebe anlaşması yaptı). O, çok güzel bir kadındı, gözde onun için bir hisse vardı (gören göz haz duyardı). Mukâtebe bedelini ödemede yardım talep etmek üzere Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a geldi.

Hz. Aişe devamla der ki: "Cüveyriye kapıda durduğu vakit onu görünce durumu hoşuma gitmedi (Resûlullah'ın onu beğenip evlenmeye kalkacağından korktum). Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın da benim onda gördüğüm (güzelliği) göreceğini derhal anladım.

"Ey Allah'ın Resûlü dedi. Ben Hâris'in kızı Cüveyriye'yim. Durumum size meçhul değil. Ben Sâbit İbnu Kays'ın hissesine düştüm. Fakat hürriyetime kavuşmak için onunla mukâtebe yaptım. Size, mukâtebe (bedelini ödemem)de yardım istemek üzere geldim. Resûlullah:

"Sana ondan daha hayırlısını söylesem ne dersin?" buyurdular. Cüveyriye: "O nedir?" dedi.

"Senin yerine mukâtebe ücretini ödeyeyim ve seni zevce olarak alayım?" buyurdular. Cüveyriye de: "Kabul ediyorum!" dedi. (Bunun üzerine, Sabit İbnu Kays'a adam göndererek Cüveyriye'yi ondan talep etti. Sabit: "O senindir, Ey Allah'ın Resûlü! Annem babam sana feda olsun!" dedi. Aleyhissalâtu vesselâm mukâtebe ücretini hemen ödedi. Cüveyriye ile evlendiğini işitince ellerindeki esirleri salıp azad ettiler ve: "Bunlar Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın artık akrabalarıdır (esir olarak tutulamazlar)!" dediler. Hz. Aişe devamla der ki: "Kavmine ondan daha hayırlı bir kadın görmedik; onun sebebiyle Benî Mustalik'ten yüz aile halkı azad olundu."

Ebu Davud, Itk 2, (3931).

Adsız dedi ki...

Bir öküz gördüğü nesneyi 10sn içinde algılarken bir Müslüman(özele indirgenmiş olarak)gördüğünü 10000 yıl içinde ancak anlayabilme kapasitesine sahiptir.Ki belki de bunun sebebi "din kurumları"nın sorgulanamamasıdır.Ve bu dünyanın her yerinde böyle.Sadece müslümanlar için geçerli değil.Dünyanın her yerinde "din" adı altında insanlar sömürülmüş,savaşlar yapılmış ve oluk oluk kan akıtılmıştır.Ve bu da sadece binde bir olan belge...Barış içinde yaşayabileceğimiz bir Dünya dileğiyle.Saygılar

Adsız dedi ki...

Ah ceylan kalpli masum ve vicdanlı dinsizler ne kadarda insancıllar.

ama bunların kutsal düşmanlıgı adına yemeyecekleri bok yoktur.

kendilerine gösterilen hoşgörüye zalimlikle karşılık veren, verdikleri söze ihanet eden bir toplulugun kendi inaçlarıyla cezalandırmasından daha dogal ne olabilir.

Adsız dedi ki...

vatana ihanetin bedeli tabiki İDAM dır.Kurayzalılar vatana ihanet etmişler ama bunda başarılı olamamışlardır.Başarılı olsalardı onlar müslümanları bağışlayacaklarmıydı ? !!!

Hakan dedi ki...

Beni kureyza yla Beni kureyza yi bir tutanin aklina sasarim.

Bir yanda sirp canilerinin müslüman olduklari icin müslümanlari katletmesi var. Diger yanda

Var olmak icin kendini savunan müslümanlari arkadan vuran Beni Kureyzalilar var. Üstelik Beni Kureyzalilar Islam devletinin bir vatandasi. Buna vatan hainligi derler. Ayrica haklarinda verilen hüküm tevrattaki hükümdür, hükmü veren de yahudi asilli birisiydi.
Buna ironi derler arkadas.

Sen vatana ihanet et, üstelik kusatilmis, yok edilmeye calisilan müslümanlara ihanet et, onlari arkadan vur. Ondan sonra da hic bir sey olmamis gibi davran.

Mehdi BALIK dedi ki...

!!!Bu yazılanlar bir cihad çağrısıdır!!!

Bu güzel Ülkemizde iç savaş başlatılmak isteniyor.
Mermiler uçuşunca bu kadar cesur olabilecek misiniz? Nasipse görürüz.

Bu cihadın ilk şehidi ben olmak isterim.
Hem sizde şeriatçi bir pislik temizlemiş olursunuz.
Sokağıma gelin havaya sıkın sesi duyar çıkarım kapiş.
Adres: Derviş ali mahallesi hasan Fehmi paşa caddesi menekşe ap no:28
Fatih İstanbul (kara gümrük stadının ilerisi)

Adsız dedi ki...

İslam'ın allah'ı yahudilere ve putperestlere bu kadar galebe çaldığına göre, sanırım onları başka allah yarattı.

Mehdi balık dedi ki...

Bir öğretmenin eğitim verdiği öğrenciler,imtihan edildiklerinde,
aynı notlarımı alıyorlar?
yoksa kimi kalıyor kimi geçiyormu?
öğretmenleri imtihanı geçenleremi kızıyor yoksa kalanlaramı?
imtihana katılan öğrencilerin kalanlarını başka öğretmenmi eğitti?

Adsız dedi ki...

Birisi 1400 sene önce birisi dün; insanlığın gelebildiği yere bak, 10kat daha kanlı. Serebrenica'yı haklı gösterircesine bir zorlama... Bence çok daha vahimi böyle düşünmek olsa gerek. Vay be!