Muhammed'in en az 30 zevcesi olmuştur. Bu aşağıdaki liste sadece yarısı olup geri kalan yarısı ile ilgili çalışmayı da ileriki günlerde bitirmeyi düşünüyorum. Bütün bilgiler kaynak gösterilerek verilmiştir. Bu konuda en kapsamlı çalışma Arif Tekin'in "Muhammed'in ve Kurmaylarının Hanımları" olup bu aşağıdaki bilgiler bu kaynağa dayanmamaktadır. Bütün bilgiler kitap veya internet linki bağlamında islam kaynaklarından alınmıştır.
1- Hatice: (28 ya da 40 yaşında) Huveylid'ibn Esed'in kızıdır. Daha önce Ebû Hale Zürâre ile evlenmiş ve ondan Hind adında bir kızı olmuştur. O ölünce de Atik ibn Aiz ile evlenmiş Abdu Menaf isiminde bir çocuğu olmuştur; sonra ondan boşanıp Muhammed ile evliliğinde 6 çocuğu olmuştur ama gerek yaşı gerekse çocuklarının bazılarının Muhammed'den mi yoksa önceki kocalarından mı olduğu konusu tartışmalıdır. Özellikle Şii'ler Fatıma dışındaki kızlarının Muhammed'den olmadığını; ikinci kocasından veya kızkardeşinin çocukları olduğunu söylerler. Yaşı 28 ya da 40 dır.
2- Sevde bint Zem'a : (50- 55 yaşında olduğu söylenir.) Muhammed'in eşleri arasında en az bilgi sahibi olduğumuz o dur. Muhammed ile evlenmeden önce es-Sukran ibn Amir ile evli idi. Kocası onu Habeşistana götürmüş orada Hristiyan olmuş ama Sevde müslümanlığını korumuştur. Daha sonra kocası ölünce Mekke'ye geri dönmüş ve Muhammed bakılması ve yetiştirilmesi gereken ufak çocuklarını yetiştirmesi için onunla evlenmiştir. O da Muhammed'in çocukları ile kendi çocukları gibi yakından ilgilenmiş ve onları yetiştirip büyütmüştür. Lakin Muhammed ondan gördüğü bütün bu iyiliklere rağmen Sevde'nin yaşlı oluşuna daha fazla tahammül edemeyip onu boşamak istemiştir. Prof. İbrahim Canan'in ( Müslim, Rada 47) 'den olayı şöyle aktarır : "Hz. Sevde (r.a.)'yi Efendimiz boşamak isteyince, büyük kadın gelmiş ve Allah Resulüne adeta yalvarmış...gününü Aişe (r.a.)'ye verdiğini ortaya koymuş, tek isteğinin peygamber zevcesi olarak vefat etmek olduğunu ifade etmişdi ki, bunlar Allah Resulü'nin nikahı altında kalabilmek için yapılan fedakarlıklardı." [Hadis Ansiklopedisi-Kütüb-i Sitte c.3 syf. 69] Ölmeden önce kendi oturduğu daireyi Aişe'ye vasiyet etmiş ve o ölünce Aişe kendi yatak odasını genişletme imkanı bulmuştu. Bu bilgiyi de Hamidullah İslam Peygamberi s.561 no.1101'de Samhûdi, 2, s. 464'den yaptığı aktarımda buluyoruz.
3- Aişe: (Yaşı kesin olarak 9 'dur) Ebu Bekr'in kızıdır. Muhammed kendisi ile nikahlandığında henüz 6 yaşındaydı, zifafa girdiğinde ise 9. Aişe başlı başına ayrı bir başlık konusudur, bu liste içinde detay bilgi vermeyeceğim ama bilahire ayrı olarak inceleyeceğim. Şimdilik Martin Lings (Ebubekir Siraceddin)'in Hz. Muhammed'in Hayatı kitabı s.142'den bir ufak bir aktarım yapıyorum : "Aişe (r.a.) şöyle anlatıyor : Ben arkadaşlarımla beraber bebeklerimle oynardım. O sırada Peyganber (s.a.v) gelirdi. Onu görünce arkadaşlarım kaçışırlardı. Fakat Peygamber (s.a.v) onları ben onlarla beraber olmak istediğim için geri getirirdi. Bazen onlar kaçmaya fırsat bulamadan: "Olduğunuz yerde kalın" derdi. Çocukları sevdiği ve kızlarıyla oynamaya alışık olduğu için bazen onlara katılıp oyun oynardı. Oyuncakların ve bebeklerin bir çok rolleri vardı. Aişe (r.a.) şöyle diyor: Bir gün ben oyuncaklarımla oynarken Peygamber (s.a.v) içeri girdi ve : "Ey Aişe bu hangi oyun ?" dedi. Ben "Süleyman'ın atları" dedim. O da bana güldü. Fakat bazen geldiğinde onları rahatsız etmemek için cübbesine bürünür beklerdi."
4- Hafsa: (Yaşı 18-22 arası olarak geçer kayıtlarda) Ömer'in kızıdır. Daha önce Huneys ibn Huzafe ile evliydi ama kocası H. 3. yılında Uhud'da hayatını kaybetti. Hafsa 18 yaşında dul kalmıştı ve babası onu önce Ebu Bekr'e vermek istedi ama o kabul etmedi sonnra Osman'a vermek istemesine rağmen Osman da evlenmek istemedi. (Neden acaba ? Belki Uhud'da ölen kocası Osman'ın yakın bir arkadaşıydı ve Osman onunla evlenme fikrini "etik olarak" kabul edemedi ) Bunun durumu Muhammed'e söyleyen Ömer, Muhammed'den şöyle dedi : "Ya Ömer! Hafsa, Osman’dan, Osman da Hafsa’dan daha hayirli birisiyle evlenecektir." Ömer büsbütün merak içerisinde kalmıştı. Osman’dan daha hayırlı damat kim olabilirdi ki ? Aradan birkaç gün geçtikten sonra Muhammed Hafsa’ya talib oldu--Osman'dan daha hayırlı olan kişi kendisiydi -- Ömer'e dedi ki: "Sen kızın Hafsa’yı bana nikahlarsın. Ben de kızım Ümmü Gülsüm’ü Osman’a nikahlarım..." İlginçtir ama Sunni kaynaklarda Ebu Bekr ve Osman'ın Hafza'yı almayı reddetmesinin sebebi olarak bu iki ismin de "Peygamberlerinin Hafza ile evlenmek istediğini bilmeleri" diye geçer. Ömer onların teklifini reddetmelerine çok içerlenmiş ve kızmıştı, normal koşullarda bu iki ismin de saygı ve sevgi duydukları Ömer'in teklifini reddetme davranışında bulunmaları biraz uzak ihtimal, bu yüzden bu tahmin daha uygun düşüyor bu bağlamda. Ebu Davud'da Ömer'den yapılan bir aktarım ile Muhammed'in onu boşadığı ama sonra tekrar geri aldığı (talak-ı reci) yazılıdır. (Ebu Davud Talak, c. 2, 2276) Bu durum İbn İshak ve Taberi'de (c.9 dipnot 884 s.131)'de de geçer. ( Talak-ı reci: Koca bir defa “boş ol” “seni boşadım” derse ve sonra pişman olup eşine dönmek isterse ve kadının iddet müddeti geçmemişse mehir vermeden ve tekrar nikah kıymadan eşine dönebilir--Sadreddin Yüksel)
1- Hatice: (28 ya da 40 yaşında) Huveylid'ibn Esed'in kızıdır. Daha önce Ebû Hale Zürâre ile evlenmiş ve ondan Hind adında bir kızı olmuştur. O ölünce de Atik ibn Aiz ile evlenmiş Abdu Menaf isiminde bir çocuğu olmuştur; sonra ondan boşanıp Muhammed ile evliliğinde 6 çocuğu olmuştur ama gerek yaşı gerekse çocuklarının bazılarının Muhammed'den mi yoksa önceki kocalarından mı olduğu konusu tartışmalıdır. Özellikle Şii'ler Fatıma dışındaki kızlarının Muhammed'den olmadığını; ikinci kocasından veya kızkardeşinin çocukları olduğunu söylerler. Yaşı 28 ya da 40 dır.
2- Sevde bint Zem'a : (50- 55 yaşında olduğu söylenir.) Muhammed'in eşleri arasında en az bilgi sahibi olduğumuz o dur. Muhammed ile evlenmeden önce es-Sukran ibn Amir ile evli idi. Kocası onu Habeşistana götürmüş orada Hristiyan olmuş ama Sevde müslümanlığını korumuştur. Daha sonra kocası ölünce Mekke'ye geri dönmüş ve Muhammed bakılması ve yetiştirilmesi gereken ufak çocuklarını yetiştirmesi için onunla evlenmiştir. O da Muhammed'in çocukları ile kendi çocukları gibi yakından ilgilenmiş ve onları yetiştirip büyütmüştür. Lakin Muhammed ondan gördüğü bütün bu iyiliklere rağmen Sevde'nin yaşlı oluşuna daha fazla tahammül edemeyip onu boşamak istemiştir. Prof. İbrahim Canan'in ( Müslim, Rada 47) 'den olayı şöyle aktarır : "Hz. Sevde (r.a.)'yi Efendimiz boşamak isteyince, büyük kadın gelmiş ve Allah Resulüne adeta yalvarmış...gününü Aişe (r.a.)'ye verdiğini ortaya koymuş, tek isteğinin peygamber zevcesi olarak vefat etmek olduğunu ifade etmişdi ki, bunlar Allah Resulü'nin nikahı altında kalabilmek için yapılan fedakarlıklardı." [Hadis Ansiklopedisi-Kütüb-i Sitte c.3 syf. 69] Ölmeden önce kendi oturduğu daireyi Aişe'ye vasiyet etmiş ve o ölünce Aişe kendi yatak odasını genişletme imkanı bulmuştu. Bu bilgiyi de Hamidullah İslam Peygamberi s.561 no.1101'de Samhûdi, 2, s. 464'den yaptığı aktarımda buluyoruz.
3- Aişe: (Yaşı kesin olarak 9 'dur) Ebu Bekr'in kızıdır. Muhammed kendisi ile nikahlandığında henüz 6 yaşındaydı, zifafa girdiğinde ise 9. Aişe başlı başına ayrı bir başlık konusudur, bu liste içinde detay bilgi vermeyeceğim ama bilahire ayrı olarak inceleyeceğim. Şimdilik Martin Lings (Ebubekir Siraceddin)'in Hz. Muhammed'in Hayatı kitabı s.142'den bir ufak bir aktarım yapıyorum : "Aişe (r.a.) şöyle anlatıyor : Ben arkadaşlarımla beraber bebeklerimle oynardım. O sırada Peyganber (s.a.v) gelirdi. Onu görünce arkadaşlarım kaçışırlardı. Fakat Peygamber (s.a.v) onları ben onlarla beraber olmak istediğim için geri getirirdi. Bazen onlar kaçmaya fırsat bulamadan: "Olduğunuz yerde kalın" derdi. Çocukları sevdiği ve kızlarıyla oynamaya alışık olduğu için bazen onlara katılıp oyun oynardı. Oyuncakların ve bebeklerin bir çok rolleri vardı. Aişe (r.a.) şöyle diyor: Bir gün ben oyuncaklarımla oynarken Peygamber (s.a.v) içeri girdi ve : "Ey Aişe bu hangi oyun ?" dedi. Ben "Süleyman'ın atları" dedim. O da bana güldü. Fakat bazen geldiğinde onları rahatsız etmemek için cübbesine bürünür beklerdi."
4- Hafsa: (Yaşı 18-22 arası olarak geçer kayıtlarda) Ömer'in kızıdır. Daha önce Huneys ibn Huzafe ile evliydi ama kocası H. 3. yılında Uhud'da hayatını kaybetti. Hafsa 18 yaşında dul kalmıştı ve babası onu önce Ebu Bekr'e vermek istedi ama o kabul etmedi sonnra Osman'a vermek istemesine rağmen Osman da evlenmek istemedi. (Neden acaba ? Belki Uhud'da ölen kocası Osman'ın yakın bir arkadaşıydı ve Osman onunla evlenme fikrini "etik olarak" kabul edemedi ) Bunun durumu Muhammed'e söyleyen Ömer, Muhammed'den şöyle dedi : "Ya Ömer! Hafsa, Osman’dan, Osman da Hafsa’dan daha hayirli birisiyle evlenecektir." Ömer büsbütün merak içerisinde kalmıştı. Osman’dan daha hayırlı damat kim olabilirdi ki ? Aradan birkaç gün geçtikten sonra Muhammed Hafsa’ya talib oldu--Osman'dan daha hayırlı olan kişi kendisiydi -- Ömer'e dedi ki: "Sen kızın Hafsa’yı bana nikahlarsın. Ben de kızım Ümmü Gülsüm’ü Osman’a nikahlarım..." İlginçtir ama Sunni kaynaklarda Ebu Bekr ve Osman'ın Hafza'yı almayı reddetmesinin sebebi olarak bu iki ismin de "Peygamberlerinin Hafza ile evlenmek istediğini bilmeleri" diye geçer. Ömer onların teklifini reddetmelerine çok içerlenmiş ve kızmıştı, normal koşullarda bu iki ismin de saygı ve sevgi duydukları Ömer'in teklifini reddetme davranışında bulunmaları biraz uzak ihtimal, bu yüzden bu tahmin daha uygun düşüyor bu bağlamda. Ebu Davud'da Ömer'den yapılan bir aktarım ile Muhammed'in onu boşadığı ama sonra tekrar geri aldığı (talak-ı reci) yazılıdır. (Ebu Davud Talak, c. 2, 2276) Bu durum İbn İshak ve Taberi'de (c.9 dipnot 884 s.131)'de de geçer. ( Talak-ı reci: Koca bir defa “boş ol” “seni boşadım” derse ve sonra pişman olup eşine dönmek isterse ve kadının iddet müddeti geçmemişse mehir vermeden ve tekrar nikah kıymadan eşine dönebilir--Sadreddin Yüksel)
Hafza'nın yaşını şöyle hesaplayabiliriz : Hicret yılı 622'dir. Hicretin 45. yılı ölmüştür (S.Ateş S.332) Yani 667 yılında vefat etti. Öldüğünde 60 yaşındadır (Tabari c.39 syf.174) O halde doğumu 607 dir. Kocası Uhud savaşında ölünce dul kaldı. Uhud savaşı yılı 625 tir. Bu durumda dul kaldığında 18 yaşındadır Babası Ömer o dul kalır kalmaz onu evlendirmek için Ebu Bekr ve Osman'a gitmiştir, kabul görmeyince Muhammed almıştır. Bu durumda muhtemelen dul kaldığı sene evlenmiştir ve yaşı 18'dir. (Tabii 1 veya 2 yaş fazla olma ihtimali de Muhammed'in onu kocasının ölümüden ne kadar süre sonra aldığına bağlı olarak mümkündür)
5- Zeyneb binti Huzeyma : (30 yaşındaydı) Necidli Huzeyme'nin kızı. İlk kocası müslüman Tufeyl ibni Haris idi ama ondan boşanıp kardeşi Ubeyde bin Haris ile evlendi o da Bedir'de hayatını kaybedince dul kaldı. Muhammed onu amcasından istedi ve 400 dirhem gümüş mehir vererek aldı. Muhammed onunla evlendiğinde 30 yaşındaydı (Hamidullah, İslam Peygamberi S. 564, n.1104) Muhammed ile evlendikten üç ya da sekiz ay sonra vefat etti.
6- Zeyneb bint Cahş :(Yaşı 35 ya da 36 dır) Çahş ibn Riab'ın kızı olup asıl adı Berre'dir. Muhammed onun ismini Zeyneb olarak değiştirmiştir. İlginçtir ama Muhammed'in Mustalık gazasında esir aldıktan sonra nikah kıydığı Cüveyriye'nin de ilk ismi Berre'dir. Muhammed'in bizzat kendisinden "Zeyd'in zevcesi" diye bahsederek Kuran ayeti indirdiği (!) tek eşi odur (Ahzap 35-37) ve Zeyneb Hane-i Saadet'de ki eşler arasındaki böbürlenme yarışında hep bunu öne çıkararak diğer eşlere havasını atardı. Muhammed Zeynebi alarak daha önce gayrimeşru olarak görülen bir anlayışı yıkımış ve bunun yerine üvey oğlunun hanımı ile evlenmeyi Kurani anlamda helal kılmıştır. Uğruna ayet bile indirmiş olması aşağıda Hamidullah'tan aşağıda okuyacağınız bir durumun sonucudur :
".... Resulullah'ın sürekli müdahalesine rağmen Zeyd boşanmak istiyordu. Bir gün Resulullah (AS) onun ailesine karşı gösterdiği bu tutumu değiştirmek amacıyla bizzat evinde onu ziyarete gitti ise de Zeyd'i evde bulamadı. Zeyneb evdeydi ve yaklaşık 36 yaşında olmasına rağmen, safranlı suda yıkanmış elbisesi içinde pek cazibeli bir duruşu vardı; bu görüntü karşısında Resulullah (AS) şöyle söylenmekten kendini alamadı :
"Gönüller bir halden diğer bir hale evirip çeviren Allah'ın şanı ne yücedir !"
(M.Hamidullah, İslam Peygamberi s. 566 no.1106)
Zeyneb'in yaşı : Hicret yılı 622'dir Evlendiği yıl (H.3 yılı) 625'dir Hicretin 20. yılı vefat etmiştir.(Hamidullah s. 567) Yani 642 yılında Vefat ettiğinde 53 yaşındaydı. (Tabari c.39 s.182) O halde doğum tarihi 642 - 53 = 589'dur. O halde evlendiğinde yaşı 625 - 589 = 36 'dır.
7- Ümmü Seleme: (Yaşı 27 ya da 29' dur) Ebu Umeyye'nin kızıdır. İlk kocası Ebu Seleme ile birlikte islamı ilk yıllarında kabul etmişti. Kocası Habeşistan'a hicret eden müslümanlar arasındadır ve akrabaları onun hicret etmesini engelleyip Mekke'de tutmuşlardır ama daha sonra Medine'ye tek başına gitmesine izin vermişlerdir. Hicretin 3 yılı olan 625'de Uhud savaşında kocası hayatını kaybetmesi üzerine 1 yıl yas tutmuş sonra da Muhammed ile 626 yılında evlenmiştir. İlginçtir kocası Uhud savaşında müslüman bir mücahit olarak hayatını kaybemiştir ama Uhud savaşında müslümanların ağır yenilgi almasına neden olan ünlü komutan Halid b. Velid'in de onun yakın akrabası olduğu söylenir. Genellikle yaşlı olduğu hatta Muhammed'den 1 yaş küçük olduğu söylenir ama bu koskoca bir yalandır. Vefatının hicretin ya 59. yılı ya da 61. yılı olduğu hemen hemen her kaynakta geçer ve ayrıca öldüğünde yaşının 84 olduğu da geçer.
Öyleyse hesabımızı şöyle yapabiliriz ; Ümmü Seleme'nin yaşı : Hicret yılı 622'dir. 59. hicret yılında öldü (Sahih Müslim c.2 dipnot: 1218 s.435) Yani 681 yılında vefat etti Öldüğünde 84 yaşındaydı. (Sahih Müslim c.2 dipnot: 1218 s.435) Öyleyse doğumu 597 dir. 625 yılında Uhud'da kocası öldü ve dul kaldı. 1 yılı kocasının ölümüne üzülerek geçmiştir. (Hadislerde onun böyle yas tutması oldukça fazla geçer) 626 yılında Muhammed onu almıştır. Bu durumda yaşı 626-597 =29 dur. Ama eğer Hicretin 61. yılında vefat etti ise o zaman yaşı 27 dir.
8- Cüveyriye: (13, 14 ya da 15 yaşındadır) "Cüveyriyye", "cariyecik" demek. Çok küçük yaştaydı o sırada. 13 yaşında.. .Asıl adı Berre dir ve yahudi Mustalık oğullarından Haris ibn Ebi Dırar'ın kızıdır. Kocasının ismi Musaf bin Safvan dır ama Muhammed'in adamları baskın sırasında onu öldürmüştür.
Beni-Mustalık baskınında esir düştü ve Sabit ibn Kays ibn Şemmas'ın payına düşmüştür. Sâbit onunla mukâtebe yapmıştır. (Mukâtebe: Kölenin bedel karşılığı hürriyetinin verilmesi antlaşması) Cüveyriye'nin hürriyetinin bedeli 400 dirhemdir (ki karşılaştırma yapabilmeniz için şu örnek yerinde olacaktır : O dönem Mekke valisin maaşı aylık 30 dirhemdir) ve bu bedeli ödeyerek onu geri alacak olan ailesi de (öldürülen kocası hariç) esir durumundadır ve bütün servetleri de ganimet olarak ele geçirilmiştir.
Cüveyriye umutsuz bir durumdadır. Bu yaşadıkları onun gibi daha çocuk denecek yaştaki ufak bir kız için fazlasıyla ağırdır ve şok edicidir. İlginçtir ama birileri bu kızın oldukça güzel bir kız olduğu konusunda Muhammed'e haber uçurmuş ve böyle bir güzelliğin ancak ona layık olduğunu söylemişler ve bunun üzerine Muhammed'de onu yanına çağırmıştır. (Tabii kaynaklarda onun Muhammed ile görüşmek istediği de yazılıdır)Cüveyriye'nin o an ki halet-i ruhiyesi köle olmayı kabul edememiş ve kendisini özgürlüğe kavuşturmak için çırpınan ve fazlasıyla korku içinde olan ufacıcık bir kız izlenimi vermektedir. Muhammed ile yaptığı konuşma şöyle geçer : "Ey Allahın Elçisi ! Ben kabilemin başkanı el-Haris'in kızıyım; başıma gelen felaketi ve içine düştüğüm durumu görüyorsun. Özgürlüğümü tekrar elde edebilmem için bana yardım et ! Allah da sana yardım edecektir" (Hamidullah'ın Muhabbar s.89-90'dan aktarımı) Buna cevaben Muhammed de der ki : "Bundan daha iyisini ister misin ?" diye sordu. O da: "Bundan daha iyisi nedir" diye sordu. O: Senin fidyeni ben ödeyeyim, sen de benimle evlen" dedi.
Muhammed böyle dünya güzeli körpecik kıza, çözüm olarak kendisi ile evlenmeyi teklif etmiş o da kabul etmek zorunda kalmıştır; hem de kocasının ölümünden sorumlu olan birisinin teklifini. Muhammed onun hürriyet bedeli olan 400 dirhemi Sâbit'e ödeyerek onu satın alır.
8- Cüveyriye: (13, 14 ya da 15 yaşındadır) "Cüveyriyye", "cariyecik" demek. Çok küçük yaştaydı o sırada. 13 yaşında.. .Asıl adı Berre dir ve yahudi Mustalık oğullarından Haris ibn Ebi Dırar'ın kızıdır. Kocasının ismi Musaf bin Safvan dır ama Muhammed'in adamları baskın sırasında onu öldürmüştür.
Beni-Mustalık baskınında esir düştü ve Sabit ibn Kays ibn Şemmas'ın payına düşmüştür. Sâbit onunla mukâtebe yapmıştır. (Mukâtebe: Kölenin bedel karşılığı hürriyetinin verilmesi antlaşması) Cüveyriye'nin hürriyetinin bedeli 400 dirhemdir (ki karşılaştırma yapabilmeniz için şu örnek yerinde olacaktır : O dönem Mekke valisin maaşı aylık 30 dirhemdir) ve bu bedeli ödeyerek onu geri alacak olan ailesi de (öldürülen kocası hariç) esir durumundadır ve bütün servetleri de ganimet olarak ele geçirilmiştir.
Cüveyriye umutsuz bir durumdadır. Bu yaşadıkları onun gibi daha çocuk denecek yaştaki ufak bir kız için fazlasıyla ağırdır ve şok edicidir. İlginçtir ama birileri bu kızın oldukça güzel bir kız olduğu konusunda Muhammed'e haber uçurmuş ve böyle bir güzelliğin ancak ona layık olduğunu söylemişler ve bunun üzerine Muhammed'de onu yanına çağırmıştır. (Tabii kaynaklarda onun Muhammed ile görüşmek istediği de yazılıdır)Cüveyriye'nin o an ki halet-i ruhiyesi köle olmayı kabul edememiş ve kendisini özgürlüğe kavuşturmak için çırpınan ve fazlasıyla korku içinde olan ufacıcık bir kız izlenimi vermektedir. Muhammed ile yaptığı konuşma şöyle geçer : "Ey Allahın Elçisi ! Ben kabilemin başkanı el-Haris'in kızıyım; başıma gelen felaketi ve içine düştüğüm durumu görüyorsun. Özgürlüğümü tekrar elde edebilmem için bana yardım et ! Allah da sana yardım edecektir" (Hamidullah'ın Muhabbar s.89-90'dan aktarımı) Buna cevaben Muhammed de der ki : "Bundan daha iyisini ister misin ?" diye sordu. O da: "Bundan daha iyisi nedir" diye sordu. O: Senin fidyeni ben ödeyeyim, sen de benimle evlen" dedi.
Muhammed böyle dünya güzeli körpecik kıza, çözüm olarak kendisi ile evlenmeyi teklif etmiş o da kabul etmek zorunda kalmıştır; hem de kocasının ölümünden sorumlu olan birisinin teklifini. Muhammed onun hürriyet bedeli olan 400 dirhemi Sâbit'e ödeyerek onu satın alır.
Daha da ilginç olanı kaynaklar Cüveyriye'nin babası Haris'in kızının fidye bedelini ödemek için Muhammed'in yanına develer ile birlikte geldiğini ve bu develeri fidye bedeli olarak ödemek istediği yazar.
Haris Muhammed'in yanına gelerek ona şöyle der : "Sen kızımı esir aldın, işte fidyesi" Muhammed: "Fakat Akik ovasında gizlediğin iki deve nerede ? diye sorar. Bunun üzerine Haris o iki deveyi de getirerek onları da Muhammed''e verir. (Bu bilgi Martin Lings yani Ebubekir Siraceddin'in "Hz. Muhammed'in Hayatı" s.259'da vardır.) Tabii bu kızcağız kocasının katili ile evlenecek ve daha kocasının kanı kurumamışken zifafa girmek zorunda kalacaktır.
Cüveyriye'nin yaşını matematiksel olarak hesaplayalım: Hicret yılı 622'dir Hicret'in 57. yılında vefat etti.(Hamidullah s.568) O halde vefat tarihi 679 dur. Vefat ettiğinde 65 yaşındaydı.(S.Ateş s. 333) Öyleyse doğum tarihi 614 dür Evlendiği yıl 628 dir. (Beni Mustalık gazası hicretin 6. yılıdır) O halde evlendiğinde yaşı: 628 - 614 = 14 dür.
9- Ümmü Habibe : (Yaşı 32 dir) Asıl adı Remle'dir. Ebu Süfyan'ın kızı. İslamı'ın ilk yıllarında kocası ile birlikte müslüman olmuştu. İlk kocası Ubeydullah ile Habeşistana hicret etmiş orda kocası Hristiyan olmuştu. Muhammed Habeşistana bir elçi göndererek onunla nikahını gıyaben kıymış ve elçi ile birlikte onu getirtmiştir. Bu evlilik Hicri 6. yılda oldu.
Babası Muhammed'in ezeli düşmanıdır. Muhammed onun kızını almış ve belkide bu düşmalığı gidermek istemiştir. Ama Süfyan kızı Ümmü Habibe Muhammed ile evlendikten sonra çok değişmiştir. Bir gün Medine'ye Muhammed ile görüşmeye gider ve bir arada da kızını görmek için Muhammed'in evine gider ve kızı ile şu konuşma geçer aralarında :
".....Önce, kızının, yani Resulullah (AS)’in hanımı olan Ümmü Habibe’nin yanına vardı. Küçücük odasında, yerdeki tek sergi, Resulullah (AS)’ın yatağı idi. Ümmü Habibe bunu derhal dürüp kaldırdı. Babası: “Niçin böyle yaptın?” diye sorunca, ona şöyle cevap verdi: “Bu Allah’ın Resulünün yatağıdır. Sen ise bir putperestsin ve buna oturamayacak kadar necîssin, pissin.” Ebû Süfyân ise şu cümleleri homurdandı: (Yazık hem de çok yazık. Hamidullah "homurdandı" ifadesi ile güya Ebu Süfyanı küçümsemeye çalışıyor ama bu tip ifadeler ancak yazarını küçültür, hele hele söz konusu baba-kız arasındaki bir dialog ise )
“Kızcağızım! Sen bizi terk ettiginden beri ne kadar değişip bozulmuşsun. (Hamidullah İslam Peygamberi s. 568-569)
Yaşını şöyle hesaplayabiliriz: Hicret yılı 622'dir Hicri 44. yıl vefat etti (İbn Sa'd, et-Tabakat c.8, s.100) O halde 666 yılında vefat etti. 70 yaşında iken vefat etti (İbn Sa'd, et-Tabakat c.8, s.100) O halde doğum tarihi 666-70= 596 dır. Evlendiği tarih 628 dir (Hicri 6.yıl) O halde evlendiğinde yaşı 628 - 596 = 32 dir.
10- Safiyye: (Yaşı 17 dir) Huyeyy b. Ahtab'ın kızıdır ve asıl adı Zeyneb dir. Muhammed Hayber'in fethinden sonra kocası Kinane b. Ebi Hukayk'ı mücevher dolu "Mesk"in yerini öğrenmek için işkence yaptırdıktan sonra boynunu vurdurarak öldürmüş ve ayırca babası ile kardeşi de Muhammed tarafından öldürülmüştü. (Bu konuyu yakında "Hayber ve Allah'ın vaad ettiği ganimetler" konulu başlıkta daha detaylı inceleyeceğim) Safiyye sadece 2 aylık evli bir kadındı. Muhammed onu esir aldığı kadınlar arasından "safiyy" payı olarak seçmişti.(yani daha ganimet dağıtılmadan önce, Muhammed'in ganimetler arasında istediği malı keyfince seçtiği bir liderlik hissesi olarak)
Katâde (r.a.) anlatıyor : Resulullah gazveye bizzat iştirak edince onun sehm-i safiyy denen riyaset hissesi olurdu. Bu hisse, taksimden önce köle, cariye, at gibi ganimete dahil mallardan dilediğinden alırdı. Safiyye validemiz de işte bu hissedendi. Gazveye bizzat iştirak etmediği taktirde bu hisse gıyabında ayrılırdı, ancak bu durumda seçme hakkı yoktu (ne ayrılmışsa onu kabul ederdi)" [Ebu Davud, Harâc 21, 2993]
Not: Kaynaklar da Safiyye'nin önce Muhammed'in elçisi Dıhye'nin payına düştüğü sonra da yine birilerinin bu güzel kadının ancak bir Allah resulüne yakışacağını söylemeleri üzerine Muhammed'in onu yanına getirttiği ve yüzünü açarak baktığı sonra da Dıhye'ye Safiyye'nin görümcesi yani Kinane'nin kızkardeşini verdiği de yazılıdır. Bu iki ayrı rivayet çelişkilidir çünkü sahm-i safiyy payı daha ganimet dağıtılmadan önce riyaset (liderlik) hissesi olarak komutan tarafından ve onun istediği şekilde seçilir ve bundan sonra ganimet dağıtımı başlar. Tabii Muhammed bu ganimet dağıtımında 1/5 humus payını ayrıca alır.
Muhammed asıl adı Zeyneb olan bu genç ve güzel kızın ismini "ganimet payı / ganimet malı" anlamına gelen "Safiyye" olarak değiştirdi. Artık bir ganimet malı olduğu isminden bile anlaşılıyordu. İlginçtir ki, Muhammed bu evliliğinde bir Kur'ân ayetini de ihlal etmişti.
Bakara 234. Sizden ölenlerin, geride bıraktıkları eşleri, kendi başlarına (evlenmeden) dört ay on gün beklerler. Bekleme müddetlerini bitirdikleri vakit, kendileri hakkında yaptıkları meşru işlerde size bir günah yoktur. Allah yapmakta olduklarınızı bilir.
Muhammed apaçık Kuran'daki "iddet süresi" ile ilgili ayeti ihlal ediyordu.
"....Daha sonra Allah'ın elçisi Hayber dönüşünde, yolda Enes'in annesinin bezediği Safiyye ile zifaf olmuştur" (Buhari Meğazi 64)
".... Hz. Peygamber Hayber den ayrılıp bir hayli yol aldıktan sonra konakladığı Sahba' mevkiinde Hz. Safiyye ile gerdeğe girmiştir. (İslam Tarihi, A.KÖKSAL,14/291)
Evet, Muhammed'in Hayber'de 4 ay 10 günden daha fazla kaldığını ispatlayacak olan varsa buna cevap verebilir.
İlginç bir bilgi de vardır kayıtlarda Safiyye ile ilgili:
"Ölüm döşeginde iken, mallarının üçte birini Yahudi dinine bağlanmakta ısrar eden yeğenine vasiyet etti. Bazı Müslüman sahabeler bu vasiyetin yerine getirilmesine karşı çıkmışlar, ancak Muhammed (AS)’in hanımı Ayşe, araya girerek vasiyet yapılanın lehine taraf tutmuştur" (Hamidullah. s. 569 no. 1110)
Peki ama ne kadar malı miras olarak bıraktı Safiyye ? Oldukça yüklü bir miktar olduğunu ve gayrimenkuller de bulunduğu yazılıdır kayıtlarda (100 bin dirhem değerinde) kızkardeşinin oğluna bırakmıştır. ( Not: O dönem Mekke valisinin aylık maaşı 30 dirhem idi).
Martin Lings / Ebubekir Siraceddin der ki: "Safiyye 17 yaşında ve Kinane ile evleneli henüz iki ay olmuştu." (s.287)
Aynı şekilde, Tabari (c.39 s.184)'de de 17 yaşında olduğu--ingilizce kaynaklardan öğrendiğim kadarıyla---yazılıdır.
Yaşını şöyle hesaplayabiliriz: Hicret yılı 622 dir Hicri 50 yılında vefat etmiştir. (Hamidullah, no.1110) Yani 672 yılında Vefat ettiğinde 60 yaşındaydı. (Vefat ettiği yaşı Türkçe kaynaklarda bulamadım ama internetteki ingilizce Arap sitelerinin hepsinde 60 olarak geçiyor) O halde doğum tarihi 612 dir. Evlendiği yıl 629 (Hayber'in fethi) O halde evlendiğinde 629 - 612 =17 yaşındadır.
11- Meymune binti Haris: (36 yaşındadır) Haris kızıdır. Asıl ismi Berre dir (hatırlarsanız Zeyneb b. Cahş ve Cüveyriye'nin de adı Berre idi) İslamiyetten önce Mes´ud b. Amr ile evliydi ve ondan ayrılıp Ebu Rühm b. Abduluzza ile evlendi ve onun ölümü ile dul kaldı. Kendisini Muhammed'e hibe etmiş ve bu yüzden mehir alamamıştır. (İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 8, s. 132) bu bilgi ayrıca (Sahih Muslim c.2 no 1919)da bulunuyor.
Ahzap 50. ayetteki mehirsiz olarak kendini Muhammed'e hibe eden kadının o olduğu söylenir ( Başka isimlerde zikredilir kaynaklarda bu ayetteki isim için)
Aişe diyor ki bu kendini hibe etme konusu ile ilgili : "Olacak şey mi? Bir kadın utanmaz mı ki, kendini bir erkeğe armağan etsin?" (Buhari, e's-Sahih, Kitabu Tefsiri'l-Kur'an/336 , Müslim hadis no: 1464; Tec-rîd, hadis no: 1721.) Muhammed Hudeybiye anlaşması gereği çıktığı 3 günlük Umre ziyaretini uzatmak için Meymune ile yapacağı nikahı bahane olarak kullanmak istedi ve Mekkelilere şu öneride bulundu :
--İsterseniz, zevcemle evlenme törenini yapmak üzere burada üç gün daha oturayım ve çekeceğim düğün ziyafetine sizi de çağırayım
Onlarda şu cevabı verdiler:
--Artık yanımızdan ayrılıp git! Müddet dolmuştur!
Muhammed cevaben :
--Ben sizden bir kadını nikahlamışım. Onunla evlenme törenini yapıncaya kadar bırakılmamdan size ne zarar gelirdi. Ne olurdu, beni bıraksaydınız da, evlenme törenimi aranızda yapsaydım, sizin için yapacağımız düğün yemeğimizde de bulunsaydınız? diye ısrar eder ve Böyle yapmak, size düşmez, yaraşmaz mıydı ?
diye ekler.
Kureyş temsilcileri:
--Senin düğün yemeğinde bulunmak, bize gerekmez ! Bize ne sen, ne de düğün yemeğin gerek ! Hemen çık git artık yanımızdan ! (Asım Köksal İslam Tarihi) İlginç dialoglar...
Muhammed nikahını bile siyasi bir amaç için kullanıyordu..
Yaşını şöyle hesaplayabiliriz: Hicret yılı 622 dir. Hicri 51. de vefat etti (Hamidullah s. 570) Vefat yılı 673 dür. Vefat ettiğinde 80 yaşındaydı.(Bütün kaynaklarda geçer) O halde doğumu 593 dür. Evlilik yılı 629 dur. (Hudeybiye'den 1 yıl sonra "umre" ziyaretinde ) O halde evlendiğinde 629 - 593 = 36 dır.
Tabii S.Ateş (Kuran'a göre Hz. Muhammed'in Hayatı s. 334)'de onunla 61. hicret yılında evlendiğini yazar. Eğer Ateş haklıysa o zaman Meynune'nin yaşı 10 yaş daha düşerek 26' ya iner. Şimdilik Hamidullah'ı dikkate aldım ama bu durumu araştıracağım.
Aynı şekilde, Tabari (c.39 s.184)'de de 17 yaşında olduğu--ingilizce kaynaklardan öğrendiğim kadarıyla---yazılıdır.
Yaşını şöyle hesaplayabiliriz: Hicret yılı 622 dir Hicri 50 yılında vefat etmiştir. (Hamidullah, no.1110) Yani 672 yılında Vefat ettiğinde 60 yaşındaydı. (Vefat ettiği yaşı Türkçe kaynaklarda bulamadım ama internetteki ingilizce Arap sitelerinin hepsinde 60 olarak geçiyor) O halde doğum tarihi 612 dir. Evlendiği yıl 629 (Hayber'in fethi) O halde evlendiğinde 629 - 612 =17 yaşındadır.
11- Meymune binti Haris: (36 yaşındadır) Haris kızıdır. Asıl ismi Berre dir (hatırlarsanız Zeyneb b. Cahş ve Cüveyriye'nin de adı Berre idi) İslamiyetten önce Mes´ud b. Amr ile evliydi ve ondan ayrılıp Ebu Rühm b. Abduluzza ile evlendi ve onun ölümü ile dul kaldı. Kendisini Muhammed'e hibe etmiş ve bu yüzden mehir alamamıştır. (İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 8, s. 132) bu bilgi ayrıca (Sahih Muslim c.2 no 1919)da bulunuyor.
Ahzap 50. ayetteki mehirsiz olarak kendini Muhammed'e hibe eden kadının o olduğu söylenir ( Başka isimlerde zikredilir kaynaklarda bu ayetteki isim için)
Aişe diyor ki bu kendini hibe etme konusu ile ilgili : "Olacak şey mi? Bir kadın utanmaz mı ki, kendini bir erkeğe armağan etsin?" (Buhari, e's-Sahih, Kitabu Tefsiri'l-Kur'an/336 , Müslim hadis no: 1464; Tec-rîd, hadis no: 1721.) Muhammed Hudeybiye anlaşması gereği çıktığı 3 günlük Umre ziyaretini uzatmak için Meymune ile yapacağı nikahı bahane olarak kullanmak istedi ve Mekkelilere şu öneride bulundu :
--İsterseniz, zevcemle evlenme törenini yapmak üzere burada üç gün daha oturayım ve çekeceğim düğün ziyafetine sizi de çağırayım
Onlarda şu cevabı verdiler:
--Artık yanımızdan ayrılıp git! Müddet dolmuştur!
Muhammed cevaben :
--Ben sizden bir kadını nikahlamışım. Onunla evlenme törenini yapıncaya kadar bırakılmamdan size ne zarar gelirdi. Ne olurdu, beni bıraksaydınız da, evlenme törenimi aranızda yapsaydım, sizin için yapacağımız düğün yemeğimizde de bulunsaydınız? diye ısrar eder ve Böyle yapmak, size düşmez, yaraşmaz mıydı ?
diye ekler.
Kureyş temsilcileri:
--Senin düğün yemeğinde bulunmak, bize gerekmez ! Bize ne sen, ne de düğün yemeğin gerek ! Hemen çık git artık yanımızdan ! (Asım Köksal İslam Tarihi) İlginç dialoglar...
Muhammed nikahını bile siyasi bir amaç için kullanıyordu..
Yaşını şöyle hesaplayabiliriz: Hicret yılı 622 dir. Hicri 51. de vefat etti (Hamidullah s. 570) Vefat yılı 673 dür. Vefat ettiğinde 80 yaşındaydı.(Bütün kaynaklarda geçer) O halde doğumu 593 dür. Evlilik yılı 629 dur. (Hudeybiye'den 1 yıl sonra "umre" ziyaretinde ) O halde evlendiğinde 629 - 593 = 36 dır.
Tabii S.Ateş (Kuran'a göre Hz. Muhammed'in Hayatı s. 334)'de onunla 61. hicret yılında evlendiğini yazar. Eğer Ateş haklıysa o zaman Meynune'nin yaşı 10 yaş daha düşerek 26' ya iner. Şimdilik Hamidullah'ı dikkate aldım ama bu durumu araştıracağım.
12- Fatıma Dahhak bin Süfyan (el-Kilâbiyye): S.Ateşten aynen aktarıyorum : "Hicretin 8. yılında Peygamberin kendisi ile evlendiği Fatıma, gerdek esnasında Peygamber'den Allah'a sığınınca Peygamber onu boşamıştır. Daha sonra "Ben ne bahtsızım !" diyerek kendisini kınayan Fatıma, 60. Hicret yılında ölmüştür." (Kuran'a göre Hz Muhammed'in Hayatı s. 334-335) Eğer öldüğü zamanki yaşı hakkında bilgi var ise o zaman evlendiği zamanki yaşını çıkartabiliriz ama ben bulamadım..
13- Reyhane binti Zeyd: Yahudi Kureyza kabilesine mensup idi. Güzelliği ile meşhur genç bir yahudi kadını idi. Kocasının ismi Hakem idi ve Kureyza baskınında öldürülmüştü. Geriye kalan babası, kardeşleri ve diğer erkek akrabaları ise Kureyza esirlerleri arasında boynu Zübeyr ve Ali tarafından vurulanlar arasındaydı. Reyhane'nin Muhamed'in eşi olup olmadığı ve cariyesi olarak kalmış olabileceği de hep tartışma konusu olmuştur. İbn Sa'd da onun "safiyy" payı olarak daha ganimetler dağıtılmadan önce Muhammed'in onu kendisine ayırdığı ve onu hür zevceleri arasına kattığı yazılıdır. Kurtubi'ye göre de Muhammed kendisini azad edip onunla evlenmiştir. İbn İshak da ise cariye olarak kaldığı yazılıdır.
Hamidullah Belzuri'den yaptığı bir aktarma da Muhamed ve Reyhane arasında şöyle bir konuşma geçtiğini anlatır :
--Muhammed onu nikahlama önerisinde bulunmuş ve böylece özgürlüğüne kavuşacağını söylemiş, o ise şu cevabı vermişti.
"Beni nikahlamaktansa cariyen olarak al ! Ben bir cariye kadın olarak kalmayı yeğlerim, zira hür müslüman kadınlar gibi başıma örtü ve yüzüme peçe takmak istemiyorum" (İslam Peygamberi s.573 no: 1117) Ayrıca siyer kaynaklarında (İbnu'l Kayyum 1/113, Cevzi, el-Vefa 647 ) Muhammed'in ona 500 dirhem gümüş mehir bedeli vererek nikahına aldığı ve gecelerini de öteki hür hanımlarıyla olduğu gibi eşit paylaştığı da yazılıdır.
Hamidullah'ın Samhûdi'den yaptığı aktarımında ise Reyhane Medine'ye yerleşmemiş eski evinde oturmaya devam etmiştir. Başka kaynaklarda da Muhammed'in Reyhaneyi bu eski evinde düzenli olarak ziyaret ettiği yazılıdır. Reyhane'nin yaşının her kaynakta 19 olduğu rivayet edilir. Ölüm tarihi ise Hicri 10. yıldır.
14- Sena binti Esma (el-Neset bint Rifa): Benu Kilab veya Benu Harm kabilesindendir. Muhammed'in onunla nikahlandığı hemen hemen her kaynakta geçer. Aynı şekilde zifafın gerçekleşmediği de yazılıdır. (Tabari c.9 s.135-136. ve c. 39 s.166) 'da Muhammed ile nikahının kıyılmasının peşinden evlilik tamamlanmadan önce öldüğü yazılıdır. İslami kaynaklar da onun Muhammed ile evlendiği için duyduğu sevinçten dolayı öldüğü bile yazılıdır.
Not:Aslında islam tarihçileri evlilik konusunda "Nikah mı, zifaf mı, peçe mi kriter alınmalıdır ?" gibi sorularla kendilerine meşgale yaratırlar. Bu yüzden genellikle zifafa girmediği kadınları eş listesine koymazlar ve bu şekilde Muhammed'in eşlerinin sayısını düşürmeye çalışırlar. İlginçtir ama eğer zifaf kriter ise o zaman neden Marya ve Nefise gibi (hatta Reyhane de) Muhammed'in cinsel ilişki de bulunduğu cariyelerini eşler listesine dahil etmezler ? Bazı islam alimleri (!) bunlara "zevce-cariye" demişlerdir ama eş listelerinde bunlar dahil edilmez ve mümkün olduğu kadar Muhammed'in eşlerinin sayısı düşük tutulmaya çalışılır. Tabii aynı zaman dilimi içinde Muhammed'in en fazla 9 kadınla evli olduğunu söyleyerek bu rakamı tek haneli hale getirme konusunda gösterdikleri hüner de takdire şayandır.
15- Esma (Ümeyme) ibn Cevn : Numan ibn Şürâhil el- Cevn el-Kindiyye'nin kızıdır. Bu kadın ile ilgili en ilginç satırlar S.Ateş'de var:
Peygamber gerdekte yanına varıp da "Gel !" deyince "Sen gel !" demiş Peygamber de onu boşamıştır. Bir rivayete göre Allah'a sığınan kadın bu kadındır.
Buhari de şöyle diyor : Allah'ın elçisi (s.a.v) Şurahil kızı Umeyme ile evlendi. Yanına varıp elini uzatınca kadın hoşlanmaz bir tavır takındı. Peygamber Useyd'e bu kadını donatıp, iki beyaz keten elbise giydirerek geri göndermesini emretti. Başka bir rivayete göre peygamber Esma'ya. "Kendini bana hibe et !" dedi. Esma "Kraliçe kendini çobana hibe eder mi?" deyince Peygamber onu teskin etmek için elini onun üzerin koydu. Esma: Senden Allah'a sığınırım" dedi. Peygamber "Sığınacak yere sığındın ve tam sığındın" dedi ve Ebu Useyd'e, o kadına iki râziki elbise giydirip ailesine ulaştırmasını emretti." (S.Ateş-Kuran'a göre Hz. Muhammed'in Hayatı s.335)
Kütüb-i Sitte de bu konuda ki rivayet şöyle geçer : 5583 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Ibnetu'l-Cevn Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yanına girince: "Senden Allah'a sığınırım!" dedi. Aleyhissalatu vesselam da: "Gerçekten büyüğe sığındın. Ailene dön!" buyurdular." Buhari, Talak 3; Nesai, Talak 14, (6, 150).
Buhari Talak (Kitab'u Talak)'da 1832, 1833 no'lu hadislerde de S.Ateş'in verdiği bilgileri bulabilirsiniz (Not :İnternette rahatlıkla bulabilirsiniz)
DEVAM EDECEK...